Site icon

İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilme Kararı

İstanbul Sözleşmesi’nden Çekilme Kararı Neden Önemli? Kadınları Koruyan Bir Yasa Kalmadı mı?

20/03/2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan 3718 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı (“Çekilme Kararı”/ “Karar”) ile, İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin feshedilmesine karar verildi. Çekilme Kararı’nın yayımlanması sonrasında akla gelen başlıca sorular şunlar oldu:

İlk sorudan başlayalım:

Çekilme Kararı’nın dayanağı olan 9 sayılı Milletlerarası Andlaşmaların Onaylanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin (“Kararname”) 3. maddesi, “Milletlerarası andlaşmaların onaylanması … hükümlerinin uygulanmasını durdurma ve bunları sona erdirme, Cumhurbaşkanı kararı ile olur” hükmünü öngörmektedir. Bu maddeye bakıldığında, Cumhurbaşkanı’nın gerçekten de bu kararı alma bakımından yetkilendirilmiş olduğu (esasen kendi kendisini yetkilendirmiş olduğu) görülmektedir. Peki ama, bu dayanak Kararname hükmü Anayasa’ya uygun mudur? Cevap, hayır. Aksine, bu Kararname hükmü de çekilme Kararı da, Anayasa’nın 104/17 maddesi olan,

Cumhurbaşkanı, yürütme yetkisine ilişkin konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarabilir. Anayasanın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleriyle dördüncü bölümde yer alan siyasi haklar ve ödevler Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenemez. Anayasada münhasıran kanunla düzenlenmesi öngörülen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Kanunda açıkça düzenlenen konularda Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamaz. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile kanunlarda farklı hükümler bulunması halinde, kanun hükümleri uygulanır.” maddesine açıkça aykırıdır.

Ayrıntısına bakacak olursak:

Sonuç olarak, ne Çekilme Kararı ne de dayanak aldığı 9 numaralı Kararname hukuka uygundur. Cumhurbaşkanı yetki aşımında bulunmuştur.

Cumhurbaşkanı kararları idari işlem niteliği taşımaktadır ve bu sebeple yargısal denetim görevi Danıştay’dadır. Danıştay’a süresi içinde yapılacak olan başvuru dahilinde verilecek bir yürütmeyi durdurma kararı mevcut olmadıkça, İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükte olduğundan söz edilemeyecektir.

Hayır, kadına karşı şiddet halen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Anayasa, Türk Ceza Kanunu ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun kapsamında hukuka aykırıdır ve suç teşkil etmektedir. Ancak bu durum, alınan Çekilme Kararı’nın hiçbir şeyi değiştirmediğini iddia etmeye yetmemektedir. Nitekim yürürlükte olan kanunlar yeterince efektif şekilde uygulanmaz iken, bir de konuyla ilintili en temel uluslararası sözleşmeden çekilmek, toplumun kadına bakış açısını – bir kere daha- negatif yönde şekillendirmiştir. Bunun doğal sonucu da ne yazık ki kadına karşı şiddetin artması olacaktır.

Exit mobile version